Kocasını Pişiren Kadın

Kocasını Pişiren Kadın / The Woman Who Cooked Her Husband

Sizce de ismi garip bir oyun değil mi? İnsan ilk duyduğunda merak ediyor, acaba nasıl işlenmiştir diye kafasında binbir senaryo uyduruyor hatta. Ancak hiç boş yere uğraşmayın böyle bir şeyle, çünkü oyunu izledikten sonra oyun öncesi tezahür ettiğiniz senaryonun aslında ne kadar kötü işlendiğini gördüğünüzde çok üzülürsünüz.

Devlet Tiyatrolarının bazı oyunlarıyla aynı kaderi paylaşıyor bu oyun da; ithal bir oyun seçiyorsunuz sahnelemek için, oyuncular, kostümler, dekor her şey hazır ve oyuncularınıza diyorsunuz ki bu text’te yazan insan olmanı istiyorum, ama ne yazık ki olunamıyor. Bunu birçok oyunda ne yazık ki fark ettik ve o yabancılık adeta gözümüzün içine sokuldu. Neyse oyunu ilk dakikalardan yermek istemiyorum, elbette ortada bir emek var ve buna saygı duymak gerekiyor.

Kocasını Pişiren Kadın oyununda kostümler, dekor ve sahne hakimiyeti, ışıklandırma ve ayrıca televizyon yardımı ile yapılan o ufak detay gerçekten güzeldi, farklı fikirler, farklı uygulamalar izlerken bizlerin de yüzünde bir gülümsemeye neden oluyor. Ayrıca bir zaman içinde geri dönüş sahnesi de yer alıyordu ve o kurgu da hoşumuza gitti. Bize dümdüz bir hikaye yerine gidiş yolunu karmaşıklaştırarak sunmaları oyunun artı yönlerindendi.

Sevgili oyuncularımız sanırım oyunun yeni olmasından kaynaklı henüz rollerine bürünememişlerdi, hatta Laura karakterine hayat veren sevgili Eda Yılmaz Yener bir aralık diğer karakter Hilary’ye Laura adıyla seslendi, neyse ki usta bir doğaçlama ile bu kusur hemen örtüldü. Ancak düşündüğümüzde artık sahnelere yeni adım atmış oyuncuların bile ne kadar titiz ve başarılı olduğunu gördüğümüzde böyle deneyimli bir oyuncunun böyle bir hata yapması içler acısı idi. Ama zamanla geçecektir bu pürüzler, ne de olsa yeni oyun. Peki ya hiç geçmeyecekler? Konusu gibi mesela. Konusu Devlet Tiyatrolarında şimdiye kadar gördüğüm en ağır kadın aşağılaması idi bana göre. Kadını böyle kimliksizleştiren, bağımlı ve sığ bir birey olarak ele alan başka bir oyunla hiç karşılaşmamıştım, sanırım oyuna karşı negatif tutumumun asıl nedeni bu.

Kocasını Pişiren Kadın oyununun genel özeti 19 yıllık evliliğinin ardından kocasını başka bir kadına kaptıran Hilary, onun kocası ve kocasının yeni eşi ile ilişkisi ve bu ilişkinin perde arkasında da koca beyin iki kadın arasındaki tercih kararsızlığı.

Kocasını Pişiren Kadın, yeni bir oyun olduğundan eksikliklerinin zamanla kapatılacağını umuyorum, ama siz yine de çok büyük beklentiler içinde olmadan gidin.

Kocasını Pişiren Kadın – Ankara Devlet Tiyatrosu

1 Perde – 1 saat 25 dakika

Kocasını Pişiren Kadın – Oyun Detayı

Zaman değişse de tarih kendini tekerrür ediyor, yaşam kadın ve erkeğin zihninde aynı mücadele biçimleri ile akıp gidiyor. Ataerkil alt bilincinin kölesi olan erkekler, kadınlarını biçimlendirmeye ve kadınların onlara ait olduğu sanrısı ile yollarından şaşmamaya devam ediyor.
Kadınınızı başka yöne baktı diye, size istediğiniz yemekleri yapmıyor diye, etek giydi diye, hatta kahkaha attı diye öldürebilirsiniz! Onu dövebilirsiniz! Onu hiçe sayabilirsiniz! Gerçekten mi? Peki kadınlar ne zamana kadar susar? Sonsuza kadar değil…
İşte Hillary, Laura ve Kenneth arasında süregelen aşk üçgeni… Yani siz… Yani hepimiz….

Yazan

Debbie Isitt

Çeviren

A. Yasemin Erbulun

Yöneten

Ezgi Yentürk

Dekor Tasarımı

Ufuk Üsterman

Kostüm Tasarımı

İnci Kangal Özgür

Işık Tasarımı

Hakan Özdemir

Dramaturg

Özcan Özer

Yönetmen Yardımcısı

Eda Yılmaz Yener

Asistan

Aral Seskir

Sahne Amiri

Sibel Boztaş Bulgan

Kondüvit

Adem Tutak

Işık Kumanda

Mutlu Öztürk

Suflöz

Esra Erkut

Video-Art Tasarım

Görsel İletişim Ve Tanıtım Birimi

Dekor Sorumlusu

Ali Eroğlu

Aksesuar Sorumlusu

Mete Çulcuoğlu

Bayan Terzi

Mihri Taşdelen

Erkek Terzi

Abdullah Tanışık

Perukaci

Osman Özmen

Oyuncular

Demet Bölükbaşı

Eda Yılmaz Yener

Dara Tan

Sinevizyon Kumanda

Burak Oral

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.